Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 1 Temmuz 2022’de İslamabad (UK) Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet ve Fatiha suresini okuduktan sonra, hz. Ebubekir Sıddik (ra) zamanında, isyancı mürtetlere karşı yapılan dokuzuncu seferi biraz daha anlattı.
Hz. Alaa bin Hazremi’nin Hutam’a askeri harekâtı
Hz. Alaa (ra), hz. Carud’a (ra) şu emri yolladı: Abdulkays kabilesini alıp Hutam ile çarpışmak için Hacer’e bitişik bölgeye gidip kamp kurun. Ve kendisi de kendi askerleriyle birlikte Hutamla çarpışmak için o bölgeye geldi. Dareynliler dışındaki bütün müşrikler Hutam’ın yanında; aynı şekilde bütün Müslümanlar da hz. Alaa bin Hazremi’nin (ra) yanında toplandılar. Her iki taraf kendi önlerine hendek kazdılar. Onlar hergün kendi hendeğini geçip düşmana saldırır, çarpışmadan sonra tekrar hendeğin arkasına çekilirdi.
Bir ay boyunca savaş bu şekilde sürdü
Bu esnada bir gece Müslümanlar, düşman çadırlarından çok güçlü gürültüler duydular. Hz. Alaa (ra), düşmanın asıl durumundan haber getirebilecek kimse var mı, dedi. Hz. Abdullah bin Hazf (ra), ben bunun için giderim dedi ve sonra geri gelip şöyle haber verdi: Düşmanlarımız içki sarhoşluğu içinde felaketlerini arıyorlar, bütün gürültü o yüzdendir. Bunu duyunca Müslümanlar derhal düşmana saldırdılar ve onların kamplarına girip öldürmeye başladılar. Onlar hendeklerine doğru kaçtılar, kimileri hendeğe düşüp helak oldu, kimileri kurtuldu, birçokları da korkuya kapıldı ve ya öldürüldü ya tutuklandı. Müslümanlar onların kampındaki her şeyi ele geçirdiler, onlardan kurtulup kaçabilenler sadece üzerlerindeki götürebildiler.
Hutam korku ve dehşetten öyle bir haldeydi ki
Sanki vücudunda can yoktu, atına doğru ilerledi ama Müslümanlar müşriklerin arasına çoktan girmişti. Şaşkınlık içinde Hutam kendisi Müslümanlardan kaçıp atına binerek gitmeye çalıştı, bunun için üzengiye ayağını koyduğunda üzengi koptu. Hz. Kays bin Asım, onu cehenneme yolladı.
Müşriklerin kaldıkları yerdeki herşey ele geçirildikten sonra
Sabahleyin hz. Alaa (ra) mal ve ganimetleri mücahitler arasında taksim etti ve savaşta çok özel cesaret örnekleri göstermiş olanlara ise, ölen liderlerin kıymetli elbiselerini verdi. Bunlar arasında hz. Afif bin Münzer, hz. Kays bin Asım ve hz. Sumame bin Usal de vardı. Hz. Sumame’ye (ra) verilen elbiseler arasında Hutam’ın siyah renkli ve nakışlarla bezeli kıymetli bir kaftanı vardı, o onu giyer ve büyük bir gururla dolaşırdı. (Bu elbise daha sonra bir yanlış anlama yüzünden Beni Kays bin Sağlebe’nin kuyusunun başında onun şehit olmasına sebep olmuştu.) Bu harekatın başarıyla tamamlandığı haberi, hz. Ebubekir’e (ra) mektup vasıtasıyla bildirildi.
Hacer ve onun etrafını hz. Alaa (ra) ele geçirdi
Fakat yerel İranlı halkın çoğu yeni hükümete hep muhalif oldu. Onlar sık sık şöyle haberler yayıp insanları telaşa sokardı: Hacer’den gelenler her an Medine’deki devleti alt üst edebilir. Mafruk şabani kendi kavmi Tağleb ve Namir’in ordularıyla birlikte ilerlemektedir. Bunu öğrenince hz. Ebubekir (ra) hz. Alaa’ya (ra) şöyle yazdı: Eğer tahkik edildiğinde Beni Şeyban bin Sağlebe’nin size saldıracağı ve şerri seven unsurların bu haberleri yaydığı anlaşılırsa, o zaman başlarını ezmek için ordu yolla, onları ezip geç, arkalarındaki kabileleri öyle korkut ki bir daha başlarını kaldırmaya cesaretleri olmasın. Mürtetler Dareyn’de (İran Körfezi) toplandılar. Hz. Alaa’ya yenildikten sonra, yenik isyancıların büyük bir bölümü gemilere binip Dareyn’e gitti ve diğerleri de kendi kabilelerine döndüler.
Bahreyn’de fitne ateşini söndürmekte Müsenna bin Harise’nin (ra) büyük rolü
O, birliği ile birlikte hz. Alaa bin Hazremi’ye destek verdi ve Bahreyn’den kuzeye doğru gitti, Kuteyf ve Hacer’i ele geçirdi. O, Bahreynli mürtetlere yardım eden İran birlikleri ve onların destekçilerine galip gelinceye kadar bu görevi ile meşgul oldu.
Hz. Alaa (ra) halen müşriklerin birlikleri arasında mukim idi
Onun Beni Bekir bin Vailê yazdığı mektupların cevabı istedikleri gibi geldi, yani onlar Müslümandır, isyan etmiyorlar ve çarpışmaya girmeyecekler. Ayrıca onlar, kendileri gittikten sonra arkadan Bahreynlilerden hiç kimse tarafından herhangi bir kabul edilmez olay meydana gelmeyeceğinden emin olunca bütün Müslümanlar, Dareyn tarafına gitmeye ve ilerlemeye davet edildi.
Anlatıldığına göre Müslümanlarda kayık vesaire yoktu
Müslümanlarda, üstüne binerek adaya ulaşabilecekleri kayık vesaire yoktu. Hz. Alaa bin Hazremi (ra) bunu görünce ayağa kalktı ve insanları toplayıp halka hitaben konuşmak yaparak şöyle dedi: Allah-u Teala sizin için şeytanların grubunu bir araya topladı ve savaşı denize iteledi. O, daha önce karada size mucizelerini göstermişti ki o mucizeler vasıtasıyla denizde sizler ders öğrenin, düşmanınıza doğru ilerleyin, denizi yararak onlara doğru adım atın. Çünkü Allah onları sizin için bir araya topladı. İnsanların hepsi şöyle cevap verdi: Vallahi biz aynen öyle yapacağız, Dahna vadisindeki mucizeyi gördükten sonra canımız sağ olduğu müddetçe bunlardan korkmayacağız.
Allah’ın kudreti
Hz. Alaa (ra) ve bütün Müslümanlar oradan hareket edip denizin kenarına geldiler, Allah’a şöyle dua ediyorlardı:
یَا اَرْحَمَ الرّٰحِمِیْنَ یَا کَرِیْمُ یَا حَلِیْمُ یَا اَحَدُ یَا صَمَدُ یَا حَیُّ یَا مُحْیَ الْمَوْتِ یَا حَیُّ یَا قَیُّوْمُ لَآ اِلٰهَ اِلَّا اَنْتَ یَا رَبَّنَا۔
Hz. Alaa (ra) bu duayı okuyarak ordunun bütün fertlerine bineklerini denize sürmelerini söyledi. Nitekim hepsi komutanlarına uyarak aynısını yaptılar ve Allah’ın kudreti bu körfezi hiçbir zarar vermeden karşıya geçirdi.
Mucizelerle ilgili prensip
Huzur-i Enver bu konuyu açıkladı: Hiç şüphe yok ki Müslümanlar Dareyn’e ulaştılar, ama nasıl ulaştıklarını en iyi Allah bilir. Bunlara ilaveten Huzur, mucizelerle ilgili hz. Musa’nın (as) hicreti sırasında denizin yarılmasıyla ilgili Kuran’daki olayı tefsir edip açıklayarak, hz. Muslih Mevud’un (ra) anlattıklarıyla bu konunun prensipleri hakkında yol gösterdi. Ayrıca böyle bir durumda Müslümanların sağ salim denizi geçip Dareyn adasına ulaşmaları ile ilgili şöyle buyurdu: Belki de aynı şekilde bir med-cezir olayı gerçekleşmiş olabilir.
Dareyn’e ulaşınca taraflar arasında son derece korkunç bir savaş oldu
Bütün isyancılar öldürüldü, haber verecek kimse bile kurtulamadı. Müslümanlar onların aile fertlerini cariye ve köle yaptılar ayrıca mallarını ele geçirdiler, her atlı sipahiye 6 bin ve her piyadeye 2 bin dirhem ganimet düştü.
Onuncu harekat: Hz. Süveyd bin Mukarrin’in Tehama (Yemen)’deki isyancı mürtetlere karşı yaptığı harekat
İran fetihlerinde önemli başarılar kazanan hz. Numan bin Mukarrin’in (ra) kardeşi Ebu Adi hz. Süveyd bin Mukarrin Müzenna (ra) Hicri 5 yılında İslam’ı kabul etti. Tarih kitaplarında onun Tehama’ya gidişinden ve orada mürtetlere karşı yaptıklarının detaylarından bahsedilmemektedir. Tehama’lıların dinden dönmesi ve isyan olaylarının detaylarında bir yazar şöyle yazmıştır: Burada dinden dönme fitnesini bastırmak konusunda listenin başındaki isim Tahir bin Ebi Hale (ra) idi. Hz. Resulüllah (sav) tarafından kendisi, Tehama (Ak ve Eş’ar Kabileleri) üzerine vali atanmıştı. Sonra hz. Ebubekir (ra) Amil Sukun ve Sekasak (Hazermut) Ukaşe bin Sor’a Tehama’da ikamet etmesi ve oranın halkını yanında toplayarak emir beklemesi talimatını vermişti. Hz. Ebubekir (ra) Bahile kabilesinin yanına Cerid bin Abdullah Becli’yi (ra) geri gönderdi ve ona şu talimatı verdi: Kavminden sebatlı Müslümanları alıp İslam’dan dönen isyancılarla savaş ve sonra Hus’am kabilesine ulaş ve oranın mürtetleriyle savaş. O, görevi için yola koyuldu ve hz. Ebubekir’in (ra) emrini yerine getirdi. Çok az kişi dışında kimse karşılarına çıkmadı, kendisi karşısına çıkanlarla savaştı ve dağıttı.
Huzur-i Enver, hutbenin sonunda terör olayında şehit olan iki hüdam, Burkinafaso’dan sayın Diko Zekeriya Sahip ve sayın Diko Musa sahip; ayrıca üç merhum, Sindh’den sayın Muhammed Yusuf Beluç sahip, Rabvah’tan sayın Mubarize Faruk sahibe ve Fildişi Sahili’nden yerel muallim Anzumana Butara sahip’ten hayırla bahsetti ve Cuma namazından sonra gaip cenaze namazlarını kıldıracağını bildirdi.