Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 19 Ağustos 2022’de İslamabad Mübarek camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet ve Fatiha suresini okuduktan sonra, şöyle buyurdu: Bedir Sahabeleri konusunda hz. Ebubekir Sıddık’ın (ra) hilafet döneminde meydana gelen olaylar silsilesiyle ilgili bugün Suriye’ye doğru yapılan ilerlemeden bahsedilecek.
Hz. Ebubekir (ra) isyankar mürtetlerin başını ezdikten sonra Arap devleti güçlendi. Bundan sonra kendisi, dışardan saldırganlık yapan muhaliflerden Romalılarla savaşmayı düşündü. Ancak henüz kimseye bundan bahsetmemişti. Şam (bugünkü Suriye) hükümeti Roma Saltanatı olarak ve oradaki padişah da Roma Kayseri olarak anılıyordu. Bu düşünceler içindeyken hz. Şurahbil bin Hasene hz. Ebubekir’in (ra) huzuruna çıktı ve şöyle arzetti: Ey Halife-yi Resul! Siz Şam seferini mi düşünüyorsunuz? Hz. Ebubekir (ra) şöyle dedi: Evet! Niyetim bu, ama henüz kimseye haber vermedim, sen neden böyle bir şey sordun? Bunun üzerine o, ben bir rüya gördüm diye arzetti ve onun içeriğini anlattı.
Hz. Ebubekir bu uzun rüyayı dinleyip şöyle buyurdu: İçin ferah olsun, sen güzel bir rüya gördün, iyi de olacak inşallah. Sen bu rüya ile fetih müjdesi ve benim ölüm haberimi de verdin. Bunları söyleyerek onun gözlerinden yaşlar aktı. Şöyle dedi: (Rüyada) benim Müslümanlara, düşmana saldırı emri vermem ve fetih ve ganimet malı için garanti vermem konusuna gelince bundan murat benim Müslümanları müşriklerin ülkelerine doğru yollamam ve onları cihada teşvik etmemdir. (Rüyada) senin elindeki sancak konusuna gelince bunun anlamı şudur ki sen o bölgeyi fetheden amirlerden birisi olacaksın ve Allah-u Teala senin elinle fetih nasip edecek.
Allah-u Teala’nın (rüyada) bize fethettirdiği kaleye gelince, bundan murat Allah’ın benim vasıtamla fetih ihsan edeceği bölgelerdir. Beni üstünde otururken gördüğün taht konusuna gelince bunun tabiri de şudur: Allah-u Teala beni saygı ve yüksek makam ile nimetlendirecek ve müşrikleri rezil ü rüsva edecek. (Rüyada gördüğün) o adam ise, yani bana iyi amelleri ve Allah’a itaati emreden ve önümde Nasr suresini okuyan adama gelince, o bu şekilde benim ölüm haberimi verdi. Aynı Sure, hz. Resulüllah’a nazil olunca, o, bu surede kendisinin vefat haberinin verildiğini anladı.
Hz. Ebubekir (ra) Suriye’nin fethi için sefere karar verince danışmak için hz. Ömer, hz. Osman, hz. Ali, hz. Abdurrahman bin Avf, hz. Talha, Hz. Zübeyr, hz. Saad bin Ebi Vakkas, hz. Ebu Ubeyde bin Elcerrah ve Bedir mücahitlerinden ileri gelen Muhacir ve Ensar ve de diğer sahabeleri istişareye çağırdı. Bu sahabeler onun huzuruna gelince kendisi şöyle buyurdu: Allah’ın nimetleri sayılamayacak kadar çok, ameller onların bedeli olamaz, size ihsan ettiği ve Kelime-yi tevhid üzerinde topladığı için Allah’a çok hamdedin… Bugün Araplar bir tek ümmet, bir tek anne babanın evlatlarıdır. Benim görüşüm onları Romalılarla savaşmak için Suriye’ye göndermektir. Onlardan ölenler şehit olacak ve hayatta kalanlar da İslam dinini müdafaa ederek hayatta kalacak.
Hz. Ömer bin Hattab şöyle arzetti: Allah adına yemin ederim! İyilikte hangi konuda biz sizden öne geçmeye çalıştıysak siz daima bizi geçtiniz. Vallahi, şuan sizin beyan ettiğiniz konuda ben de sizinle görüşmek istiyordum, sizin görüşünüz kesinlikle doğrudur, Allah-u Teala da size doğru yolun idrakini vermiştir. Orada hazır bulunan diğer herkes de hz. Ebubekir’in (ra) görüşünü destekleyerek şöyle arzettiler: Biz sizin sözünüzü duyduk ve itaat edeceğiz, karşı çıkmayacağız ve sizin çağrınıza lebbeyk (hazırız) diyeceğiz.
Şam bölgelerinin fethi için hz. Halid bin Said’in yollanması
Hz. Bilal (ra) hz. Ebubekir’in emriyle halka şöyle ilan etti: Ey İnsanlar! Romalı düşmanlarınızla savaşmak için Şam’a doğru yürüyün, Müslümanların komutanı hz. Halid bin Said olacak. Şam fetihleri silsilesinde hz. Ebubekir (ra) ilk olarak Hicri 13’te bir birlik ile birlikte hz. Halid bin Said’i (ra) yolladı. Bir rivayetten anlaşılıyor ki hz. Ebubekir (ra) mürtetlere karşı 11 birlik hazırlayarak yolladığında o zaman hz. Halid bin Said’in Şam sınırlarını korumak için Tema’ya gitmesini ve yerinden kımıldamamasını emretmişti.
Medinelilere ilaveten diğerlerini de Romalılara karşı cihada teşvik
Hz. Ebubekir (ra) Romalılara karşı savaşmak için Medinelilere ilaveten diğer bölgelerdeki Müslümanları da hazırlamaya başladı ve cihada katılmaya teşvik etti. Nitekim bu gayeyle o, Yemenlilere bir mektup yazdı ve onu hz. Enes bin Malik’in eliyle gönderdi. O, Yemenlilere etkileyici bir tarzda mesajı ulaştırdıktan sonra Medine’ye geri gelip onların geleceği müjdesini hz. Ebubekir’e verdi.
Diğer taraftan hz. Halid bin Said (ra), Tema’ya varıp orada ikamet etti.
Etraftaki birçok topluluklar da onunla birleştiler. Romalılar, Müslümanların bu büyük ordusundan haberdar olunca etkileri altındaki Araplardan Şam savaşı için asker istediler. Hz. Ebubekir’e (ra) yazılı olarak bilgi verilince kendisi hz. Halid bin Said’e şöyle yazdı: Siz ileri adım atın, zerre kadar bile endişe duymayın ve Allah’tan yardım dileyin. Bunun üzerine o, Romalılara doğru ilerledi, ancak onların dağılması sebebiyle onların yerlerini ele geçirdi ayrıca da onun yanına toplanmış olan insanların ekseriyeti Müslüman oldular. Hz. Ebubekir’e bu durum haber verilince kendisinden şu talimat ulaştı: Siz ilerleyin, fakat arkadan düşmanın saldırma fırsatı bulabileceği kadar ileri çıkmayın. Hz. Halid bin Said, insanlarla birlikte ileri adım atarak Bahan isimli papaz ve onun birliğini yendi. Birçokları öldürüldü ama Bahan firar ederek Dımışk’a sığındı. Bunu haber verip hz. Ebubekir’den daha fazla askeri destek talep etti. Bunun üzerine Ceyşül Bidal isimli birlik kendisine yardım için ulaştı.
Dönemin Halifesinin tembihine karşı ihmalkar davranmanın neticesi
Bundan sonra da hz. Ebubekir (ra) insanları Şam savaşı için teşvik etmeye devam etti. Ayrıca hz. Velid bin Utbe’ye, ona yardım için Şam’a gitmesini emretti. O, hz. Halid bin Said’in yanına ulaşınca şöyle dedi: Medineliler kardeşlerine yardım için çırpınıyorlar ve hz. Ebubekir (ra) birlikler yollamak için düzenlemeler yapıyor. Bunu duyunca o son derece mutlu oldu. Romalılara karşı zafer kazanma onuru kendisine nasip olacak düşüncesiyle hz. Halid bin Utbe’yi yanına alıp Romalıların büyük ordusuna saldırmak istedi. Roma ordusunun baş komutanı Bahan idi. Hz. Halid bin Said, saldırı vaktinde başarı coşkusuyla dönemin Halifesinin arkayı savunmasız bırakma talimatını göz ardı etti. Netice olarak arkayı savunmakta gafil kaldı ve diğer liderlerin ulaşmasından önce Romalılarla savaşa başladı. Düşman ordusunda ileri süzülmeye devam etti. O anda kendisiyle birlikte hz. Halid bin Ukbe dışında hz. Zülkilağ ve hz. İkrime de vardı. Hz. Halid bin Said kendi oğlu ve beraberindekilerin Bahan’ın elinden şehit edildiğini öğrenince oradan firar etti, beraberindeki daha birçoğu da bundan sonra askerlerden ayrıldılar. Ancak hz. İkrime (ra) yerinden kımıldamadı, bilakis Müslümanlara yardım etmeye devam etti ve Bahan ile onun birliklerini hz. Halid bin Said’i takip etmekten alıkoydu. Hz. Halid bin Said yenilgiye uğrayarak Mekke ile Medine arasındaki Zülmurva adlı yere kadar ulaştı. Hz. Ebubekir bunu öğrenince kendisine kırgınlığını belli etti ve Medine’ye girmesine izin vermedi ancak sonradan buna izin verilince Medine’ye girdi ve bu yaptığından dolayı af diledi.
Askeri destek olarak Şam’a gönderilen dört büyük birliğin ayrıntıları
Hz. Halid bin Said’in bu başarısızlığına rağmen hz. Ebubekir Sıddık’ın (ra) azim ve kararlılığında asla bir fark meydana gelmedi. Hz. İkrime ve hz. Zülkilağ’ın, İslamî birlikleri düşmanın çengelinden kurtarıp Şam sınırlarına geri getirdiğini ve orada yardım beklediğini öğrenince hz. Ebubekir (ra) bir saniyeyi bile zayi etmeyip destek yollamak için ayarlama yapmaya başladı. Kendisi bu sırada dört büyük birlik hazırladı ve onları Şam’ın çeşitli bölgelerine yolladı. Destek olarak gönderilenlerden ilk birliği hz. Zeyd bin Ebu Süfyan’ın komutasında yolladı. Onun amacı Dımışk’ın fethi ve diğer üç birliğe yardım etmekti. İkinci birlik İlk Müslüman olanlardan ve Hilafet-i Raşide’nin meşhur komutanlarından hz. Şurahbil bin Hasene’nin birliği idi. Üçüncü birlik Ümmetin Emini lakaplı ayrıca Aşere-yi Mübeşşere’den olan hz. Ebu Ubeyde bin Elcerrah’ın birliği idi. Onunla birlikte hz. Ebubekir (ra), Arabistan’ın usta binicilerinden yüksek bir onur ve mevkiye sahip olan şahsiyet hz. Kays bin Hubeyra’yı da yolladı.
Huzur-i Enver, hutbenin sonunda 12 Ağustos 2022’de Rabvah’ta 62 yaşında şehit olan, Dar-ür Rahmet’ten muhterem Nasir Ahmed sahipten detaylı bir şekilde hayır ile bahsetti ve Cuma namazından sonra onun gaip cenaze namazını kıldıracağını bildirdi.
٭…٭…٭